‘Ayırt edilmesi hayati öneme sahip, deniz suyundan bulaşıyor’: El ve ayaklarda bir gecede ortaya çıkan kahverengi lekeler neyin habercisi?
8 mins read

‘Ayırt edilmesi hayati öneme sahip, deniz suyundan bulaşıyor’: El ve ayaklarda bir gecede ortaya çıkan kahverengi lekeler neyin habercisi?

Sabah uyanıldığında ellerinde ve ayaklarında görülen kahverengi, turuncu lekeler halk arasında ‘şeytan kınası’ olarak adlandırılıyor. Bazı yörelerde ‘melek kınası’ olarak da bilinse de, bu lekeler genellikle şeytana atfediliyor.

2 NEDENİ VAR

Bazıları bu durumu uyurken şeytanlar tarafından düğüne götürülüp kına yakılmasına, bazıları ise ruhun bedenden ayrılmasına bağlıyor. Tıp dünyası ise bu hurafelere karşı bir açıklaması var: ‘Tinea Nigra’ adı verilen ve genellikle ellerde ve ayaklarda görülen bir mantar enfeksiyonu. Bu hastalığaysa fayohipomikoz adı veriliyor.

Öteki neden ise karotenoidler fazlalığı olarak karşımıza çıkıyor. Vücutta antioksidan görevi yapan karotenoidler, bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok hastalığa karşı vücudu koruyor. Turuncu, sarı ve yeşil yapraklı meyve ile sebzelerde bulunan karotenoidlerin aşırı miktarda vücutta bulunması, cildin sarı ve turuncu renk tonlarında olmasına yol açarak, aslında zararsız bir tablo olan karotenemiye neden olabiliyor. Özellikle bebeklerde çok sık görülen bu durum sarılıkla karıştırılabiliyor.

TİNEA NİGRA NEDİR?

Tinea nigra, Hortaea werneckii adlı bir mantardan kaynaklanır. “Tinea” kelimesi normalde dermatofitler tarafından oluşturulan deri enfeksiyonlarına verilen bir isimdir; ancak çok yaygın bir şekilde kullanılmasından ötürü mantar enfeksiyonlarında da kullanılmaya devam etmiştir. “Nigra” ise “siyah” anlamına gelir. Yani “tinea nigra”, “siyah mantar enfeksiyonu” olarak Türkçeleştirilebilir.

Benzer semptomlara sahip enfeksiyon tipleri şunlardır (bu terimlerin bazıları, diğerlerinin eş anlamlısı olarak da kullanılabilmektedir):

  • Tinea Nigra,
  • Keratomycosis nigricans,
  • Microsporosis nigra,
  • Pityriasis nigra,
  • Tinea palmaris nigra,
  • Piedra Nigra,
  • Black piedra,
  • Piedraia hortai

Dermatoloji Uzmanı Dr. Nazan Taşlıdere, Tinea Nigra’nın daha çok tropikal bölgelerde bulunan bir mantar türü olduğunu belirtti. “Bulaşması için doğrudan toprakla temas edilmesi gerekmiyor. Nemli bir tahta parçasından ya da bulunduğu yüzeyle temastan bile bulaşabiliyor” dedi. Mantar enfeksiyonu, vücuda bulaştıktan 2 ila 7 hafta sonra ellerde ve ayaklarda renk değişikliği ile kendini gösteriyor. Bu yüzden çoğu insan sabah ellerini yıkarken bu lekeleri fark ediyor.

TANI VE TEDAVİ SÜRECİ

Tinea Nigra’nın teşhisi için hastanın derisinden kazıntı yöntemiyle örnek alınıyor ve mikroskop altında inceleniyor. Dr. Taşlıdere, “Bazı işaretler görüldüğünde mantar enfeksiyonu tanısı koyabiliyoruz. Kültür testi de yapılabilir ve 1 hafta içinde siyah renkli bir küf üremesiyle tanı kesinleşir” dedi. Bu mantar enfeksiyonu, mantar kremleriyle 2-3 hafta içinde tedavi edilebiliyor. Bazen mantarın yapısı kalın olduğunda kazıma işlemi de gerekebiliyor.

Bu mantar hastalığının bağışıklık sistemi zayıf olanlarda daha yaygın görüldüğünü belirten Dr. Taşlıdere, Tinea Nigra’dan korunmak için şu tavsiyelerde bulundu:

“Özellikle tropikal iklimlerde temasa dikkat etmek lazım. Nemli yüzeylere, toprağa doğrudan ve uzun süre temas etmemekte yarar var. Bu mantar, tuzlu suları çok seviyor, bu yüzden tropikal bölgelerdeki kumsallarda bulaşma riski daha yüksek.”

Dermatoloji Uzmanı Dr. Semra Akıntürk ise Tinea Nigra’nın diğer dermatolojik hastalıklardan ayırt edilmesinin önemine dikkat çekti: “Tinea Nigra zararsız bir enfeksiyondur, ancak cilt kanseri, benler, sistemik hastalıklar ve bulaşıcı diğer hastalıklarla karıştırılmamalıdır. Bu lekeler fark edildiğinde mutlaka bir dermatoloğa başvurulmalıdır.”

KAROTENOİDLER NEDİR?

Bitkilerde bulunan, açık sarı ve kırmızı arası renkleri oluşturan pigmentlere karotenoidler denilmektedir. Karotenoidler, birçok meyve ve sebzede parlak kırmızı, sarı ve turuncu tonlardan sorumlu bitki pigmentleridir. Bu pigmentler bitki için önemli bir rol oynar. Ayrıca karotenoidler insan vücudunda antioksidan görevi de yapmaktadır. Yapılan araştırmalarda 600’den fazla karotenoid türü vardır. En çok üzerinde araştırma yapılanlar alfa-karoten, beta-karoten, beta-kriptoksantin, lutein, zeaksantin ve likopendir.

Besin döngüsünü sağlayan fotosentez, bitkiler için önemli bir döngüdür. Bitkilerin yapısında bulunan bir bileşik olan karoten, fotosentez yapmakla görevlidir. Fotosentez, bitkilerin yapısında bulunan klorofil sayesinde dışarıdan karbondioksiti alarak oksijeni geri vermesi ve kendileri için besin oluşturduğu bir süreçtir. Karoten bileşiği vücutta;

  • Tokluk hissi vererek kilo vermeyi hızlandırır
  • Bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok hastalığa karşı vücudu korur
  • Kanser oluşumunun önlenmesi sürecine katkıda bulunur
  • Soğuk algınlığına iyi gelir, detoks etkisi vardır
  • Karaciğer yağlanmasını önleyici etkileri vardır
  • Katarakt oluşma riskinin düşürülmesinde rol oynar
  • Gece körlüğüne iyi gelir
  • Sinir sistemine iyi gelir, hafızayı güçlendirir.

KAROTENOİD FAZLALIĞI NEDİR?

A vitaminine dönüştürülmek üzere karaciğerde depolanan beta karotenin, günlük 6-12 miligram kadar kullanılması yeterli olacaktır. Beta karoten vücutta fazla olması, pigment bozukluğuna neden olduğu için cildin sarı veya turuncu bir görünmesine neden olmaktadır.

Karoten; turuncu, sarı ve yeşil yapraklı meyve ile sebzelerde bulunmaktadır. Havuç ve bal kabağında çokça bulunan karoten, ıspanak, domates, havuç, marul, salatalık, karalahana, brüksel lahanası, maydanoz, fasulye, dolmalık biber, pancar, brokoli gibi sebzelerin yanı sıra mısır, papaya, karpuz, kavun, elma, portakal, kayısı, incir, kivi, şeftali, mango ve ananasta da vardır. Renkleri çok olan meyve ve sebzelerindeki beta-karoten miktarı yüksek olmaktadır.

KAROTENEMİ NEDİR?

Hiperkarotenemi veya karotenemi, aşırı karoten anlamına gelmektedir. Karoten açısından zengin besinlerin aşırı miktarda tüketilmesi, kandaki karoten seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. Aşırı miktarda havuç püresi içeren mamaları tüketen bebeklerde karotenemi görülmektedir. Karotenemi nedeniyle deri bir süre sonra turuncu veya sarı renk almaktadır. Ciltteki bu renk değişiminin bir zararı yoktur.

ZARARLI MI?

Tehlikeli sonuçları olmayan karotenemi, derinin sadece sarı ya da turuncu renk almasına yol açmaktadır. Bu durum çoğu zaman başka bir hastalığın belirtisi olarak görünebilmektedir.

BELİRTELERİ NELER?

Tek belirti, cildin sarı ve turuncu arası bir renk tonunda olmasıdır. Ancak cilt rengi kesinlikle kırmızıya dönmez. Cildin bu sarımsı renk değişikliği ksantoderma olarak da bilinmektedir. Avuç içleri ve ayak tabanlarında rengin belirgin olması dikkat çekmektedir.

HANGİ SORUNLARA NEDEN OLUR?

Karoten birikimi vücuttaki çeşitli dokularda ortaya çıkmaktadır. Derinin dış tabakası, stratum corneum, kalınlaştığı zaman ciltte daha belirgin hale gelmektedir. Yüksek derecede karoten seviyeleri ise cilt altındaki yağlar içinde aşırı miktarda biriktiğinde cilt semptomlarına neden olma olasılığı daha yüksektir. Sarı renk değişikliği, ellerde daha belirgin ve özellikle de teninin geri kalan kısmından daha hafiftir. Gözlerin (skleran) ve ağızın iç kısımlarının ‘beyazları’ karotenemide renksiz değildir, ancak su noktada sarılık ile karıştırılabilmektedir.

Sarılıktan farklı olarak, karotenemi oldukça zararsızdır ve yalnızca diyet değişikliği cildin sarı rengini yeniden değiştirmektedir.

Karotenemi için yapılması gereken bir tedaviye ihtiyaç yoktur. Herhangi bir ilaca gerek kalmadan kendi kendine geçen zararsız bir durumdur. Karoten açısından zengin gıdaların düşük miktarda alınması konusunda yapılacak bir diyet değişikliği başlatılmalıdır. Bununla birlikte, uzun vadede karoten içeren bu besinlerden tamamen kaçınılmamalıdır. Bu diyet önlemleri birincil karotenemi için yeterlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir