Alman polisinden zihinsel engelli Türk gencine akılalmaz tuzak: Cinayetle suçlandı, 13 yıl suçsuz yattı
6 mins read

Alman polisinden zihinsel engelli Türk gencine akılalmaz tuzak: Cinayetle suçlandı, 13 yıl suçsuz yattı

Polisin sorgu sırasında “İtiraf etmezsen seninle bir daha oynamam” dediği, Koçak’ı masal anlatarak yönlendirdiği ortaya çıktı. 13 yıl sonra serbest kaldı. Sabah’tan Ümit Erkan Demircan’ın haberine göre, Almanya’nın en gizemli ceza davalarından biri olarak tarihe geçen dava, anne Susanne Knobloc’un, yaptığı başvurusunun kabul edilmesiyle önceki gün yeniden başladı. Bu kez sanık sandalyesine ise Koçak’ın o dönem “katil o” dediği arkadaşı Manuel S. oturdu.

Almanya’nın Bavyera Eyaleti’ne bağlı Lichtenberg şehrinde annesiyle birlikte yaşayan o dönem 9 yaşında olan Peggy Knobloch, 7 Mayıs 2001 tarihinde okuldan eve dönerken esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu.

HERKES TEK TEK SORGULANDI

Polis, olayın hemen ardından Peggy’nin esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasıyla bağlantılı olabilecek annesinin o zamanki nişanlısı Erhan Ü.(38), kuzeni Cihangir Ü. (42), Peggy’nin biyolojik babası Mario Schwenk (46), Peggy’nin üvey babası Halle’den Volkmar K. (45), Lichtenberg bakkalı Jürgen L. (46) ve onlarca kişinin ifadelerine başvurdu.


13 saat süren ifadenin ardından tamamı serbest bırakıldı. Talihsiz kızın bulunabilmesi için 3.600 kişi sorgulandı. Olayla ilgili 88 bin sayfa klasör oluşturuldu, Saksonya-Anhalt ve Bavyera’da onlarca evin bahçesi kazıldı. Ancak hiçbir sonuç elde edilemedi. Peggy, adeta yer yarılıp içine girdi.

ZİHİNSEL ENGELLİ TÜRK GENÇ TUTUKLANDI

Tüm Almanya Peggy’e ne olduğunu merak ediyor, katil ya da katillerin biran önce yakalanmasını istiyordu. Üzerinde yoğun baskı oluşan polis, Ağustos ayında Peggy’in yakın komşusu 1981 yılında geçirdiği menenjit hastalığı nedeniyle zihinsel engelli olan 22 yaşındaki Ulvi Koçak’ı gözaltına aldı.

İQ seviyesi 67 olan Koçak, avukatsız olarak 40 kez sorgulandı. Polisin ifadesine göre 26 günün sonunda suçunu itiraf etti. Tüm televizyonların karşısına çıkartılarak katil ilan edilen zihinsel engelli Koçak, 2004 yılında ömür boyu hapse mahkum edildi ve Bayreuth bölge hastanesinin kapalı koğuşuna yatırıldı.

SUÇSUZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Adeta bir bebek gibi davranan ve ne olup bittiğini farkında bile olmayan Ulvi Koçak’ın ailesi, avukatları Michael Euler aracılığıyla karara itiraz etti. Yıllar süren dava sonucu, Koçak’ın sorgulama sırasında polisler tarafından masallar anlatılarak yönlendirildiği ve çoğu zamanda şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı.

Bir polis memurunun “itiraf etmezsen seninle bir daha oynamam” dediği, Ulvi Koçak’ın kıyafetlerinde Peggy’nin kanının izlerinin bulunduğu iddia edilse de bunun yalan olduğu belirlendi. Bir psikiyatri uzmanı raporundan Ulvi K.’nin son derece yaratıcı bir şekilde masal anlatma yeteneğine sahip olduğunu ve İQ seviyesi 67olan Koçak’ın suçu işlemekten tamamen aciz olduğunu yazdı.

Binlerce sayfalık delilleri inceleyen Bamberg Yüksek Bölge Mahkemesi, Bayreuth Bölge Mahkemesinin kararını bozdu. Tek kişilik bir odaya hapsedilen Koçak 13 yılın sonunda alkışlar arasında tahliye edildi. Anne Susanne Knobloch mahkemede Ulvi Koçak’tan özür dilerken, mahkeme Koçak’a 50 bin Euro tazminat ödenmesini hükmetti.

ORMANDA KEMİKLERİ BULUNDU

Ulvi Koçak’ın suçsuz olduğunun ortaya çıkmasının ardından Alman polisi, neredeyse yeni bir başlangıçla karşı karşıya kaldı. Koçak’ın tahliyesinden iki yıl sonra 2016 yılında bir mantar toplayıcısı Peggy Knobloch’un kaybolduğu bölgeye 15 kilometre uzaklıkta Bavyera ile Thüringen sınırındaki bir ormanda kemik parçaları buldu. Yapılan DNA testleri sonucu kemiklerin Peggy Knobloch’a ait olduğu ortaya çıktı. Kemiklerin etrafında Peggy’e ait olduğu düşünülen okul eşyaları ve saati bulundu.

ULVİ KOÇAK KATİLİ İŞARET ETTİ

Minik kızın kemik parçalarının ormanda bulunmasının ardından dosya yeniden açıldı. Psikolog eşliğinde tekrar ifadesine başvurulan Ulvi Koçak, Peggy’in ölümünden komşusu Manuel S.’yi sorumlu tuttu. Eylül 2016’da Manuel S.’nin Marktleuthen bölgesindeki çiftliğine baskın düzenlendi. Manuel S.., Peggy’nin cesedini bir otobüs durağından alıp Thüringen Ormanı’na gömdüğünü ayrıca çantasını ve ceketini yaktığını itiraf etti. Ancak Peggy’i kendisinin öldürmediğini, minik kızın cesedini Ulvi Koçak’tan durakta aldığını söyledi. Manuel S. yıllarca yargılandı fakat kısa bir süre önce delil yetersizliğinden serbest kaldı.


HER TRAVMA YILI İÇİN 5 BİN EURO İSTENİYOR

Peggy’nin çaresiz annesi Susanne Knobloch, geçtiğimiz yıl Hof bölge mahkemesine başvurarak Manuel S’nin tekrar yargılanmasını istedi. Mahkeme acılı anne tarafından açılan acı ve ıstırap davasını onayladı. Bölge mahkemesi sözcüsü Dietmar Burger: “Peggy’nin annesi sanıktan en az 75.000 euro tazminat talep ediyor.” 15 yıldır çocuğunun nerede olduğuna dair hiçbir bilgisi yoktu ve bunun sonucunda psikolojik sorunlar yaşadı. O bunu hak ediyor” dedi.

Yeşil Yol

Yeşil Yol, bir hapishane görevlisi ile bir mahkumun öyküsünü anlatıyor. Paul Edgecomb’un hapishanedeki görevi, idama mahkum edilen mahkumları son yolculuklarına uğurlamaktır. Çalıştığı yıllar içerisinde yüzlerce mahkumu idam etmiştir. Bir gün John Coffey isimli korkutucu görünümlü bir adamla tanışır. Ancak Coffey’in bu ürkütücü görünümünün altında oldukça saf bir ruh yatmaktadır. Coffey, iki küçük kız çocuğunun katil davasında yargılanmaktadır. Coffey’in günden güne gün yüzüne çıkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkında yeni ipuçlarını anbean ortaya çıkaracaktır.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir